Banka Faizi Haram Mı?

Faiz konusunda ayrıntılı bir yazı yazmam isteniyordu. Bu yazıda sık sorulan bazı sorulara gücüm yettiği ölçüde ve olabildiğince kısa yanıtlar vermeye çalışacağım. Sistemlerin ve süreçlerin nasıl çalıştığını uzunca anlatmaktan kaçınıyorum. Vardığım yargıların temelini oluşturan bu bilgiler yazıda verdiğim kaynaklardan edinilebilir ve böylece çıkarımların sınanabilir. Önce şunu aklımızdan çıkarmayalım: Fetva isteme alışkanlığı iyi değildir, kişiyi tembelliğe alıştırır. Kendi fetvanızı kendiniz vereceksiniz. Bu, herkesin kendi Kuran yorumuna sahip olması anlamına gelmiyor. Fetvanın veya içtihadın gerekçesini, çıkış noktasını Kuran’da bulmak, bilmek anlamına geliyor. “Herkesin Kuran’ı ayrı yorumlayabileceği, bu yorumların her birinin de aynı anda doğru olabileceğini” zaten Kuran’ı bilmeyenler söyler. Böyle safsatalara kanmayalım diye, eğri ve doğru açıkça belli olsun, gerçeğe tanık olunsun diye her birimiz Kuran’ı elden geldiğince bilmek zorundayız. Böyle bir çaba size zor geliyorsa fetva istemeniz iyiliğinize değildir. 

Aradan ilginizi çeken soruyu okuyup kapatmanızı tavsiye etmem. Yanıtlar birbirinin devamı ve bir bütün oluşturuyor. Bir sorunun yanıtı bir başka soruda sürüyor.

Yazıyı .pdf biçiminde indirebilirsiniz:

Okumaya devam et

Kuran Bağlısı Birikimini Nerede Saklar?

Güncelleme: Yazıda kiralık kasa demişim ama yazıyı yazdıktan sonraki yıllarda Kovid bahanesiyle bankalar yasadışı olduğunu bilmelerine rağmen müşterileri şubeden içeri almak için kod istediler. Kodu olmayan veya “temiz” kaydı olmayan kişilerin kendi mallarına erişmesi engellenmiş olabilir. Bu yüzden yazıdaki kiralık kasa tavsiyesini geri çekiyorum. Bankalar düşmanımızdır, çocuklarımıza böyle öğretelim. 31.07.2022

Birikiminizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Az veya çok, hepimizin parası bankadadır. Esnafın parası bankadadır. Cari hesabı dışında birikim hesabı da bankadadır. Ücretlinin aylığı da, birikimi de bankadadır. Kentte durum budur. Köylüyü de son zamanlarda kar amaçlı tarım kredileri ve çiftçiye özel kredi kartlarıyla üretime değil, sömürüye dayalı olan banka düzeninin içine çektiler. 1980 sonrası dönemde hükümet kendi çalışanına aylığını ancak bankadan vermeye başladı, alacağını da banka üzerinden talep etmeye başladı. Bu demektir ki, ülkede el değiştiren mal ve emek bankadan geçer. Üretilen her on liralık katma değerin sekizi bankadan geçer, geçerken bir kısmını orada bırakır. Geçmeyen bölüm “kayıt dışı” adıyla, vergi kaybı bahanesiyle yeni sömürülerin vesilesi yapılır. Okumaya devam et