“Türkçe Namaz Olmaz”cılar

Salgın gerekçesiyle camilerde cemaatle namaz kıldırılmaması ve umrenin kapatılması aslında insanların dinsel törenlerle ilgili düşünmeye başlamaları için iyi bir vesile idi. Cemaatle namaz kılabilmek için kimsenin bedenini camiye taşıması gerekmediğini, zorunlu durumlarda televizyon, radyo, görüntülü veya sesli cep telefonu bağlantısıyla da cemaate girebileceğini fark eden kaç kişi çıktı, bilmiyorum.

Mescitte yan yana durmanın bir işlevi, mantıksal bir nedeninin olması gerektiğini, her toplantı gibi bunun da bir toplantı olduğunu anlayan oldu mu, bilmiyorum. Okumaya devam et

Arapça Sözcük Denkliği ve Anlam Kıyımı

Kuran’la ilk tanışmamız ne ‘hoca’da olur, ne camide, ne de ‘Kuran Kursu’nda. Bunların Kuran’la ilgileri yoktur. Kuran’la ilk tanışmamız onun çevirisiyle (veya mealiyle) olur. Kimi okur, çelişkiler bulur, vazgeçer. Kimisi de terimlerle dolu olduğu için anlaşılmaz bulur. Kuran’ın bütününü veya bir parçasını çevirenlere veya onun üzerine yorum yapanlara anlatmakta zorlandığım bir konu var:

Arapça kökenli Türkçe sözcüklerin anlamları, Arapça orijinallerine denk değildir! Okumaya devam et